5 Kasım 2010 Cuma

Direksiyonda kim var?

Her birinizin hayatında yer tutan, değer ve önem verdiği büyükleriniz var.
Bu kişiler, yakın aile çevrenizdeki anne, baba, abi ve abla ya da; diğer akrabalar veya saygıda kusur etmediğiniz, yaşı , tecrübesi veya pozisyonu gereği fikirlerini dikkatle dinlediğiniz kişiler olabilir. Onların, sizlerle ilgili, ne söyledikleri ve ne düşündükleri çok önemli; çünkü sizi ne kadar çok sevdiklerini ve ne kadar çok değer verdiklerini biliyorsunuz. Onlar da çoğu kez sizin içinde bulunduğunuz durumlara göre, zarar görmemeniz veya sıkıntıya düşmemeniz için yol göstermeye, fikir vermeye çalışırlar. İyi niyetlerine kuşku yoktur. Fakat, sonuçlar her zaman sizin için en doğru yolun seçilmiş olmasıyla sonlanmayabilir. Çok iyi bir sürücü düşünün, arabasının direksiyonuna geçmiş ve trafik içinde yol almaya çalışıyor. Yanına da öyle birisini oturtun ki; hem onun çok saygı duyduğu birisi olsun, hem de trafik ve gidişat ile ilgili fikirleri olsun ve bunları paylaşmaya can atıyor olsun. Trafikte ilerlerken siz yol şartları ve sizin için olabilecek en keyifli sürüşe göre yol almaya çalışırken, yanınızdakinin size sürekli müdahale etmeye başladığını düşünün. Her an huzursuz ve her an sizin yanlış bir dönüş, yanlış bir sollama yapacağınızla ilgili uyarmaya çalışan veya karşıdan gelen arabayı hesaba katamayacağınızı düşünen birisiyle yolculuk biraz zor olabilir. Hatta zorluğun ötesinde, eğer size bu kadar çok müdahalede bulunursa, çok rahat tamamlayabileceğiniz bir yolculuğu kaza yaparak sonlandırabilirsiniz. İşin komiği, bu müdahaleler, aslında o kişinin kendisince sizin bir kazaya uğramanızı engellemek için yaptığı müdahalelerdir. Yaşamınızı idare etmek demek, yaşam yolunda ilerlerken direksiyona hakim olabilmek demektir. Kontrol siz de olabildiği sürece gücünüzü daha çok hissedersiniz ve hem kendinizi, hem de birlikte yolculuk ettiğiniz kişileri güven içinde taşırsınız. Size müdahalede bulunan kimselerin karakterlerini, yapılarını değiştirmek pek kolay olmayacaktır. Zaten siz de temelde onların iyi niyetinden şüphe etmiyorsunuz. Kazaya uğramamak için değişikliği onlarda değil kendinizde yaratmalısınız. Gereken yerlerde kişisel sorumluluğunuzu taşıma bilincini kaybetmeden onların ikazlarını dikkate almalı, gerektiği yerde de onlara nazikçe sınırlarını hatırlatmayı bilmelisiniz. Nerede hangisini yapacağınıza karar verebilmeniz, sizin zaten gerçekte direksiyon başındaki ustalığınızın ölçütü olacaktır. Bir küçük hatırlatma da, direksiyondakilere karışmayı alışkanlık haline getirenlere yapalım. Belki de bazı uyarılarınız gerçekten çok yerinde ve hayat kurtarıcı olabilir. Fakat siz o kadar çok müdahalede bulunuyor ve farkında olamıyorsunuz ki, artık çok değerli ve fark yarattıracak uyarılarınız bile dikkate alınmaz hale gelmiş. Daha da beteri, yanınızda direksiyon başında oturan çok değer verdiğiniz ve korumaya çalıştığınız kişiyi, uyarılarınız ve uyarıları ortaya koyma şeklinizden dolayı, hiç yapmayacağı şerit değiştirmelere itiyor olabilirsiniz. Hepinize, yaşamdaki kişisel sorumluluklarınızı sizin yerinize bir başkasının yaşamasının mümkün olmadığını, ve aynı şekilde sizin de bir başkasının sorumluluğunu onun yerine yaşayabilmenizin mümkün olmadığını kavrayabildiğiniz bir hafta diliyorum.

netten

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder